Eğitimde çözümün önündeki engel hamaset

Hamasetle cehaletin bir biriyle yakın ilişki içinde olduğu malum… Cehaletin tek düşmanının ise eğitim olduğu yine malum…Buna göre basit bir mantıkla hamasetle eğitimin bir birinin zıddı olması gerektiği ise gayet açık…Hal böyleyken halihazırda eğitim ile hamasetin iç içe geçmiş olması ise hem bir çelişki hem de düşündürücüdür…

Eğitimin ve eğitim kurumlarının kronik sorunlarını rasyonel yöntemlerle kalıcı olarak çözmek aslında güzel ülkemin güçlü devleti için çerez denebilecek kadar basit iken, bunca yıldır aynı sorunların çözümsüz olarak sürüncemede kalması akılla, mantıkla, bilimle, bilgiyle hatta parayla izah edilir bir durum değildir. Öyleyse kalıcı ve rasyonel çözümün önünde adeta akıl tutulmasını andıran bir engel olmalı ki işte bu hamasettir.  

Bir başka ifadeyle kalıcı çözüm için tüm şarlar mevcut olsa dahi, hatta herkes iyi niyetli olsa dahi hamaset kalıcı çözümün önünde set oluyor, engel teşkil ediyor, geciktiriyor, öteliyor, örtbas ediyor, kaş yapayım derken göz çıkarıyor ve nihayet kalıcı çözümleri ne yazık ki hep engelliyor.

Nitekim ülke genelinde eğitimin ve okulların sorunlarını önce veriye dayalı olarak tespit edip, sonra da gerçekçi ve kalıcı çözümler üretmesi gereken icraatın başı, gerçekte yapması gereken asli görevini unutup adeta ülkeyi, dünyayı, hatta insanlığı kurtaran! hamasi söylemlerle ne yazık ki sorunları geçiştirip öteliyor.

Diğer taraftan eğitimin ve okulların sorunlarını veriye dayalı olarak tespit edip sonra da bu verileri olduğu gibi icraatın başına iletmesi gereken bürokrasi, ne yazık ki günü kurtarma duygusuyla gerçeğe aykırı tozpembe tablolar çizerek sorunların ötelenmesinde en önemli rolü oynuyor.

Alanda görev yapanlar, dolayısıyla sorunları bizzat yaşayanlar ise sorunları en iyi bilen kişiler olarak en gerçekçi verileri yukarıya ileterek köklü çözüme yardımcı olmaları gerekirken, yukarıdaki teamüle uygun olarak yine günü kurtarma duygusuyla bırakın sorunları yukarıya iletmeyi, kendi aralarında konuşmaktan bile imtina ederek, sorunların devam etmesine, kanıksanmasına ve yerleşmesine yardımcı oluyor.

Sendikalara gelince temel uğraşları personel özlük konusu olmakla beraber, bu personelin temel işi olan eğitim ve okulların sorunlarını eleştiri ve kamuoyu gücünü kullanarak çözüm noktasında icraatı harekete geçirmek yerine, adeta ülkeyi ve insanlığı kurtaran! hamasi ve siyasi söylemlerle bırakın çözüm üretmeyi bazen eğitimi gerçek gündeminin dışına taşıyarak sorunları daha da karmaşık hale getirebiliyorlar.

Kısır döngü bu minval üzere devam ederken her şeyi tozpembe gösterip günü kurtarmayı  başaran hamaset ise yazılı, sözlü, görsel, fotoğraflı, selfili ve hatta ödüllü olarak hükmünü icra ediyor olmanın keyfini sürüyor.

Bilerek veya bilmeyerek uzun vadeli kalıcı çözümleri hep engelleyen bu hamasi söylem ve eylemlerin özünde ise genellikle günü kurtarma, değişimden ve yenilikten korkma, mevcut pozisyonu koruma vb. duyguların olduğu malum…  

Lider Eğitimci Yazarlar Derneği olarak, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini doğrudan ilgilendiren eğitim konusunda herkesin cesaretle sorumluluk alması gerektiğini düşünüyoruz.  Bu manada hamasetin yerine veriye dayalı gerçek bilginin ve kalıcı çözüm iradesinin eğitim camiasında hakim duygu olması gerektiğine inanıyoruz. Eğitimin ve okulların kronik sorunlarına somut çözümler üretilmesi gerektiğini düşünüyor, bu konuda tüm tarafları sorumluluk almaya davet ediyoruz.

11.11.2020 /Lider Eğitimci Yazarlar Derneği

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

MEB Personel Haberleri