Sözleşmelilik Konusu
Kamuda istihdam biçiminin çok fazla çeşitlendiğini ve bu çeşitliliğin artık yönetilemeyecek bir duruma geldiğini aktaran Yalçın, “Ne yazık ki insanlar da bu durumdan dolayı huzursuz. Aynı yerde çalışan personeller birbirlerinden farklı özlük haklara sahip bu çalışma barışını da zedeleyen sıkıntı verici bir durum. Sözleşmelilik konusu sürdürülebilir bir istihdam biçimi değildir. Bu konuda artık ciddi bir adım atmak gerekiyor. Bu konu kesinlikle ötelenmemeli. 31 Mart’tan sonra belediyelerde yaşanan emekçi kıyımı da bu konudaki haklı talebimizi bir kez daha ortaya çıkarmıştı. Ne yazık ki o dönem emekçilerin kaderi bir kişinin iki dudak arasına bırakılmıştı. Tekrar çağrıda bulunuyorum, gelin bu konuyu çözelim, kamu görevlilerini huzura kavuşturalım” şeklinde konuştu.
Kamudaki Üniversite Mezunu İşçiler
Genel Başkan Ali Yalçın, kamuda görevli üniversite mezunu işçilerin statülerinin değiştirilerek memurluğa geçme beklentilerine ilişkin gelen soruya ise şu şekilde cevap verdi: “Biz bu konuda bir çalışma yapılması gerektiğine dair görüş beyan ettik. Ancak konu hala görüşülmeyi bekliyor Bu talep çok haklı bir talep. Bu çalışanlarımız memur işi yapıyorlar ve memurluk hakları. Biz bunu toplu sözleşmeye götürdük ancak ne yazık ki hala çalışılmayı bekliyor” diye konuştu.
Ücretli Öğretmenlik Kaldırılmalı
Yalçın, ücretli öğretmenlerin, kamunun ucuz işçiliği olduğunu ifade ederek, “Bu öğretmenlerimiz atama bekliyor ve ucuz işçilik yapıyorlar. Öğretmenin ücretlisi olmaz, öğretmen öğretmendir ve öğretmenin ataması yapılır. Bu arkadaşlarımız için yeterli kontenjan üretilmeli ve ‘ücretli öğretmen’ statüsü diye bir statü kalmamalıdır. Bu konu geçici çözümlerle geçiştirilemeyecek kadar önemli bir konudur. Bu uygulama tamamen kaldırılmalı” dedi.
Kamu Görevlilerinin Maaşı Ne Kadar Olmalı?
“Memur-Sen olarak 5. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde sunduğumuz teklifler kabul edilmiş olsaydı şu an bu tartışmalar yaşanmıyor olacaktı” diyen Yalçın, “Biz masada, 2020 yılı için 8+7 2021 için 6+6 şeklinde bir teklif sunmuştuk. Ancak ne yazık ki masadan uzlaşma çıkmadı. Çünkü bize sunulan teklif tahmin üzerinden sunuldu. Ancak Türkiye’de son 10 yılda hiçbir enflasyon tahmininin tutmadığını gördük. Biz bu ezberi bildiğimiz için, beklentileri karşılamayan teklifi reddettik. Geldiğimiz noktada da tekliflerimizin doğruluğu ve hakkaniyetliliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.”
Memur-Sen’in sunduğu teklifle Kamu İşvereni Heyeti’nin sunduğu teklif arasında bir uçurum olduğunu kaydeden Yalçın, Memur-Sen olarak bir kez daha haklı çıktıklarını ancak buna sevinemediklerinin altını çizdi.
Açıklanan enflasyon rakamlarının ardından kamu görevlilerine 7.36 oranında bir zam yapılacağını ancak bunu bir zam olarak görmediklerini de belirtti.
Memurun Alım Gücü Düştü
Konuşmasında gerçek enflasyon ve hedeflenen enflasyon arasındaki makasa dikkat çeken Yalçın sözlerine şu şekilde devam etti: “Açıklanan 14.6’lık bir enflasyon söz konusu. Ancak sahada gerçek enflasyonun bu olmadığını biliyoruz. Gıda enflasyonu yüzde 19’u gördü. Vergilere bakıyoruz 9.21 arttı. Asgari ücret 21.56 oranında artırıldı. Bu rakamlar ışığında görüyoruz ki gerçek enflasyonun hesaplanması zor değil. Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kamu İşveren Heyeti masada bu gereksiz ısrardan vaz geçmeli. Aynı şeyleri tekrar tekrar masaya getirmekten vazgeçmeli. Geçen toplu sözleşmede bu yüzden mutabakat sağlayamadık. Bu konuda tepki vererek, iş bırakma eylemi yaparak düşüncelerimizi ifade etmiştik. Görüyoruz ki doğru bir tepki vermişiz.”
Memur Enflasyona Ezildi, Seyyanen Zam Yapılmalı
Kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğünü ifade eden Yalçın, “Enflasyon rakamlarını dikkate aldığımızda, dolar kurundaki dalgalanmaları dikkate aldığımızda görüyoruz ki kamu görevlilerinin alım gücü düşmüştür. Hükümete düşen çeşitli sektörlere yapılan paket uygulaması gibi, kamu görevlilerine yönelik seyyanen zam uygulaması bir an önce düşünülmeli. En düşük memur maaşına 400 TL’lik bir zam talep ediyoruz, bu talebimiz karşılanmalı” diye konuştu.