PTT personelinin özlük hakları ve sorunları Meclis gündeminde

PTT çalışanlarının özlük hakları ve çeşitli talepleri Milletvekilleri tarafından TBMM gündemine taşındı

Öneri:

İzmir Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından, kamuoyunda gündeme gelen PTT'ye bağlı çalışan taşeron işçilerin sorunları, giderek artan işten çıkarılmaları ve bu statüde çalışan personelin kadroya geçirilmesiyle ilgili sorunlarının bütün yönleriyle araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 30/11/2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 30/11/2021 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grubumuzun PTT çalışanlarının, özellikle taşeron işçilerin sorunlarıyla ilgili vermiş olduğu araştırma önergemiz üzerine söz almış bulunmaktayım.

2 Aralık 2020 tarihinde, yine, bu kürsüden PTT çalışanlarının sorunlarını detaylı bir şekilde anlatmıştık. O dönemde pandemi yoğunlaşmış, pandemi süreciyle birlikte PTT çalışanlarının önemli bir bölümü sağlıksız şartlar içerisinde hizmet vermeye çalışmış, iş yükleri artmış, yetersiz personel sebebiyle de nitelikli hizmet veremez hâle gelmişlerdi. Ancak o günden bu yana bir yıl geçmesine rağmen, maalesef, PTT çalışanlarının hiçbir sorunu çözülememiş; ağırlaşarak devam etmektedir. Pandemi sürecinde PTT Genel Müdürlüğünün, PTT personeline dağıtmak üzere başmüdürlüklerine gönderdiği destek ödemeleri maalesef personel arasında eşit bir şekilde dağıtılmamıştır. Çalışanların açmış olduğu davalar sonucu, çalışan başına 2 bin TL destek ödemesi maalesef mahkeme kararıyla çalışanlara ödenmeye başlanmıştır. Burada öyle bir şey yapılmıştır ki başmüdürlükler, istediği personele bu destek ödemesini yapmış, istemediklerine yapmamış ve personel arasında ayrımcılık yapmıştı; siyasi iktidarımız ise maalesef bu uygulamayı seyretmişti. Nihayet hukuk, adalet, taşeron olarak çalışan işçi kardeşlerimizin hakkını iade etmiştir.

Değerli milletvekilleri, PTT bünyesinde aynı işi yapan ancak adları “memur, sözleşmeli işçi, taşeron işçi” gibi farklı statüleri olan çalışanların özlük hakları da farklılık arz etmektedir. Bu durum, çalışma barışını bozduğu gibi, eşitsizlik ve adaletsizlik de yaratmaktadır. Bu personellerden özellikle taşeron işçileri, üzerlerinde artan iş yüküne rağmen, sürekli işten çıkarılma tehdidi altında çalışmakta ve baskıya maruz kalmaktadırlar. Bu işçiler, PTT çatısı altında pasaport, kimlik, ehliyet ve benzeri tüm iş kalemlerinin hem ayrımını yapmakta hem de dağıtımını sağlamaktadır. Kadrolu ve sözleşmeli personellerle birlikte kurumun asıl işini yapmalarına rağmen uğradıkları baskının yanı sıra, diğer personelin aldıkları ücretlerin çok daha azına çalışmakta ve bu personelin sahip oldukları sosyal haklardan da yararlanamamaktadırlar. Anayasa’mızda yazılan “eşit işe eşit ücret” ilkesi maalesef PTT’de uygulanmamaktadır. PTT’de çalışan taşeron işçiler hor görülmekte, ayrıma tabi tutulmaktadırlar. Uğradıkları haksızlıkları dile getirdiklerinde ise işten çıkarılmakla tehdit edilmekte, bazılarının, maalesef, işine de son verilmektedir. Son günlerde önemli sayıda taşeron işçinin işten çıkarıldığı kamuoyunun malumudur. Bununla birlikte, yaklaşık iki yıldır yaşadığımız pandemi döneminde PTT gibi kimi işverenler de işten çıkarma yasağına karşı kod 29 kullanılmaktadır. İşçi haklı olsa bile kıdem tazminatı ödememek için 29 numaralı kodu kullanarak işçilerin mağduriyetine sebep olunmaktadır. Bilindiği gibi, kod 29’la işten çıkarmalar bir denetime de tabi değildir. İşçi işten tazminatsız çıkarıldığı gibi, İŞKUR ise 29 numaralı kod sebebiyle işten çıkarılanlara işsizlik maaşı ödememektedir. Özellikle sendikal örgütlenmenin başladığı iş yerlerinde iş yerlerine sendikal hakların girmesini istemeyen işverenler, kod 29’a dayanarak işçilerin haklarını suistimal ederek işçilerin iş akdini feshetmektedirler

İşçiler hem işsiz kalarak hem de ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı gerekçesiyle damgalanmaktadırlar. PTT çalışanları kadrolu, güvenceli, sendikalı olarak çalışmak istiyor, PTT çalışanları insanca yaşamak istiyor, PTT çalışanları “eşit işe eşit ücret” ilkesinin hayata geçirilmesini istiyor. Bu nedenle, İYİ Parti Grubu olarak PTT’ye bağlı çalışan taşeron işçilerin sorunlarının gün geçtikçe ağırlaştığı bu şartlar içerisinde kadroya geçirilmeleri ve yaşam standartlarının, çalışma şartlarının düzeltilmesini talep ediyoruz. Bu noktada vermiş olduğumuz araştırma önergesine desteklerinizi arz ediyoruz.

HDP GRUBU ADINA MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) – Değerli milletvekilleri, İYİ Partinin vermiş olduğu grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım, sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, Varlık Fonuna devriyle âdeta bir emek ve emekçi düşmanı hâline çevrilen PTT, maalesef giderek daha da acımasız bir hâl almaya başladı. Kendini bir kamu iktisadi kuruluşu olarak değil, âdeta bir şahıs şirketi gibi yönetilmek istenen PTT’de emek sömürüsü konusunda ciddi sorunlar baş göstermeye başladı. PTT’de firma personeli, taşeronlar, 399 sayılı KHK’ye göre çalışanlar, idari hizmet sözleşmeli personel ve özel alımlar istihdam edilen iştirak çalışanları mevcuttur. Her biri için farklı bir hukuk, farklı bir ücretlendirme, farklı bir çalışma şekli vardır ama yapılan iş çoğunda aynıdır. Bu çalışma düzeni çalışma barışını bozduğu gibi eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Ciddi anlamda bir eksik personel sorunu bulunmaktadır. Bu sorunu 1 işçiye 10 iş yaptırarak çözeceklerini düşünen PTT yöneticileri âdeta köle-efendi ilişkisi kurmuş durumdalar. Kendini CEO olarak gören Genel Müdür sanırım PTT’de meydana gelen zararı işçiye mal etmek istiyor.

Edirne PTT Başmüdürlüğünde 25 binin üzerinde gönderi dağıtılamadı, yine Muğla PTT Başmüdürlüğünde 15 bin civarı gönderi dağıtılamadı. Çoğu insanın mahkeme tebligatını almadan mahkemesi dumura uğruyor. Bu ayıbı düşünmeyen yöneticilerin emekçiyi düşünmesini beklemek hayalcilik olur.

İnsanların haksız ve adaletsiz çalışma düzenlerine itiraz etmeleri dahi istenmiyor. Memuru sürüyor, işçiyi kod 29’la işten çıkarıyor, bu bile bir yargısız infazdır, ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Örgütlenmesinler, hak aramasınlar diye sendikal haklarını engellemek için her türlü baskı ve usulsüzlük PTT’nin tüm yapılanmasına bulaşmış bir tümör gibi büyüyor. Kurumları niteliksiz ve liyakatsiz yöneticilerle doldurdunuz, hâlbuki emekçilerin talepleri açık ve net: Eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma ve hak edilen kadroların verilmesi. Bundan daha doğal ne olabilir? Bunları sağlamakta sosyal devlet anlayışından geçer. Bu ülkenin emekçileri iktidarın kölesi değildir. Emeklerinin karşılığını almak için canlarını almak istediğiniz emekçiler bunu hesabını eninde sonunda, bu dünyada da ahirette de sizden soracak.

CHP GRUBU ADINA ENSAR AYTEKİN (Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubunun verdiği önerge üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tam 181 yıllık bir kurum olan PTT’nin 2013’ten itibaren özelleştirilmesiyle yaşanan sorunlar maalesef artmıştır.

AKP’nin “özelleştirme” adı altında kamu kurumlarını yok pahasına sattığı, içini boşalttığı ve erozyona uğrattığı kurumlardan bir tanesidir PTT ve bugün büyük sorunlarla boğuşmaktadır. Bu sorunların başında da yeni çağın kölelik düzeni olan taşeron sistemi gelmektedir. PTT, yüklendiği hizmeti yapamadığı için taşeron işçileri işinde işin kolayına kaçmış ve bu taşeron işçilerine ne yazık ki hiçbir hak tanımamıştır. Şimdi, şu ifadelere dikkatinizi çekmek istiyorum değerli milletvekilleri: “İktidarımızda örgütlenme özgürlüğünün önü açılacak, sendikalaşma teşvik edilecek, kamu görevlerinin grevli ve toplu sözleşmeli sendikal haklara ve özgürlüklere kavuşması için gereken mevzuat değişiklikleri yapılacaktır.” En komiği de şudur: 

Programlar partilerin vizyonlarıdır. Görüleceği üzere bu vizyon kâğıt üzerinde kalmış, durum tam tersine dönmüştür. Geldiğimiz noktada ne örgütlenme özgürlüğü ne de sendikacılık bırakılmıştır. Öyle ki PTT'ye bağlı taşeron işçiler sendikalaşmış, 2 ilde toplu sözleşmeye oturmuş ancak bir sabah hepsinin işine son verilmiştir. Bilinen kadarıyla PTT de 14 bin taşeron işçi çalışmaktadır. Bu işçiler her gün canlarını dişlerine takmışlardır ama altyapısı olmadığı için kargo hizmetini zamanında yerine getiremediklerinden dolayı ceza kesilmekte, aldıkları ücret bile ulaşılamaz ücret düzeyinde kalmıştır. Personel bina içinde çalışırsa yüzde 30,  dağıtıcı olursa yüzde 35 asgari ücrete ek maaş alınmasına rağmen bu kesintiler sebebiyle ellerine geçen maaş vergi dilimini de düşünürsek kar gibi erimektedir. AKP'nin dayattığı bu düzen sömürü düzenidir. Bu sömürü düzeninde daha fazla işçi kardeşimizin hakkı yenmesin diye bu önergeyi destekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyoruz

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ...

Önergeyi kabul edenler… Etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Yorum Yap
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Kamudan Haber Haberleri