AĞIR ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN ÇALIŞAN ANNELERİN ERKEN EMEKLİLİK BAŞVURULARINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN) Engelliler Komisyonuna yapılan başvurularda, yaşanan sorunların; mevzuatı ve uygulayışı bilmeyen yetkililerden kaynaklandığı görülüyor. Eğer birey olarak biz de haklarımızın ne olduğunu bilmiyorsak; haklarımızı kullanacağız derken mağdur duruma düşüyoruz.

Bugün size ağır engelli çocuğu olan çalışan annelerin erken emeklilik başvurularında ya da çocuğun maluliyet kararlarında yaşanan sorunlardan ve çözümünden bahsetmek istiyorum. Çünkü erken emeklilik başvurusu yapacağım derken, sırf Sosyal Güvenlik Kurumundaki (SGK) memur istedi diye; evde bakım maaşını kestiren, çocuğunun özel eğitim kaydını sildiren, ÖTV istisnalı araç almaktan vazgeçen aileler var. Çünkü bazı memurlar erken emeklilik başvurusunda; çocuğun özel eğitimden alındığına dair belgeyi ya da evde bakım maaşı ve engelli maaşı almadığını gösterir belgeyi talep ediyor. Bu taleplerin yasalara aykırılığı bir yana engelli çocuklara yönelik hak ihlali yarattığını ve söz konusu memurun suç işliyor olduğunu bilmemiz gerekir. Bu durumda derhal yazılı olarak başvurduğunuz SGK yönetimine dilekçe ile başvurunuzu yapın ve durumdan şikayetçi olun.

Bizler aileler olarak neleri bilmeliyiz ki; başvuru yaptığımızda uygulamayı bilmeyen ve yanlışında ısrar eden yetkililer karşısında hak ihlaline uğramayalım? Burada verdiğim tüm bilgilerin bir mevzuata dayandığını özellikle belirtmek isterim.

Annelerin erken emekliliğinin, çocuğun özel eğitim almasıyla, evde bakım ya da engelli maaşı almasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu hakların her biri ayrı kanunlarla kişiye verilir. Hele ki özel eğitim hakkının kısıtlanması tam bir insanlık suçudur. Engelli bireylerin eğitiminin hiçbir nedenle kısıtlanmayacağı Engelliler Hakkında Kanunda geçer ve eğitim; Anayasal bir haktır.

Öncelikle SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 17.09.2015 tarihinde yayınladığı “Çalışma Gücü Kaybı ile Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri” Konulu Genelgesinde (2015/23 Sayılı) ne yazdığını bilmeliyiz.

Başvuruda engelli sağlık raporunun aslını kesinlikle vermeyiniz. Genelgenin “Diğer Hususlar 6.1. Malul veya ağır engelli çocuklara ilişkin sağlık kurulu raporları” başlığında şu ifadeler yer alır:  8/10/2013 tarihli ve 2013/34 sayılı Genelgede, 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin 8 inci fıkrası hükmüne göre yapılacak kadın sigortalı çocuklarının ağır engellilik durumlarının ve sigortalı çocuklarının maluliyetlerinin tespitinde esas alınacak yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun mevcut olması halinde yeniden şevkle rapor düzenleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

Buna göre, sigortalı çocuklarının malul veya ağır engellilik durumlarının tespitinde, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun mevcut olması durumunda yeniden şevkle rapor düzenlettirilmeyecek, mevcut rapor şevkle düzenlenmediğinden Sağlık Bakanlığı Devlet Hastanelerince düzenlenmiş ise de, sigortalı çocuğunun mağduriyetinin önlenmesi amacıyla bu rapor, Kurum sağlık kurullarınca değerlendirilecektir.

Söz konusu çocuklarla ilgili müracaatlarda Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı veya raporu düzenleyen hastane yetkilisince Başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopisi değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.”

Başvuruda sizden yeni rapor istenmez. Aksine siz ilave rapor vermek istediğinizde bu rapor da değerlendirmeye alınacaktır. Genelgede yazan ifade şudur: “Bu şekilde yeniden talepte bulunanlardan, ayrıca rapor istenmeyecek, ancak sigortalı tarafından temin edilmiş, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş yeni rapor ibraz edilmesi halinde, bu rapor da değerlendirilecektir.

Başvuruda rapor aldığınız hastane bir Devlet Hastanesi (2. Basamak) ise sizden asla üniversite ya da eğitim araştırma hastanesinden (3. Basamak) rapor istenmez. Genelgede geçen ifade şudur:  “Dolayısıyla Kurum sağlık kurullarınca, kadın sigortalıların başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuklarının bu durumlarının tespitinde talep tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınacaktır”. Bu yönetmeliğe göre engelli sağlık raporu alınacak hastane listesi Sağlık Bakanlığınca belirlenir. Rapor aldığınız Devlet Hastanesi bu liste içinde ise yeniden rapor almayacaksınız. Bugün bütün Devlet Hastaneleri bu listededir.

Ayrıca Genelgede şu ifadeler vardır: Malul olduğu iddiası ile sağlık sigortasından veya ölüm aylığından yararlanma talebinde bulunan sigortalı veya genel sağlık sigortalısı çocuğunun, talep tarihinden önceki bir yıl içerisinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun mevcut olması halinde hastaneye sevk işlemi yapılmadan mevcut raporu değerlendirilmek üzere gerekli belgelerle birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilmekte idi.

Maluliyet tespiti için talepte bulunan çocuğun mevcut sağlık kurulu raporunun, talep tarihinden önceki bir yıl içerisinde düzenlenmiş olma şartı kaldırılmıştır.

Buna göre, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince, sigortalı çocuğunun talep tarihi ile Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş mevcut sağlık kurulu rapor tarihi arasındaki süreye bakılmaksızın, rapor diğer belgelerle birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. Bu değerlendirme sonucu gerekli görmesi halinde, Kurulca çocuğun yeniden muayenesi istenilebilir.”

GENEL BİLGİ

Erken annelerin erken emekliliği hangi yasa ile tanınmıştır: 5510 sayılı Yasa 28 Madde (Ek fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.): Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir.

5510 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 sonrası prim ödeme gün sayılarının veya çalışılan sürenin dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir. Bu süre için önemli olan engelli çocuğun bakıma muhtaçlık halinin başladığı tarih ile sona erdiği tarih arasında geçen sürelerin ve bu süre içinde çocuğun yaşadığının tespitidir.

Burada bilinmesi gereken önemli nokta; 1 Ekim 2008 öncesi bakıma muhtaç çocuğu olup çalışanların bu tarihten önceki süreleri erken emeklilik için değerlendirilmeyeceğidir.

Annenin bu haktan yararlanması için mutlaka çalışması mı gerekir? Evet, mutlaka çalışması gerekiyor. Ancak başvuru sırasında annenin aktif çalışan olma şartı aranmaz. Önemli olan çocuğun bakıma muhtaç derecede ağır engelli olduğu tespit edildiği sürelerde annenin çalışmış olmasıdır. Bu haktan Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı, Tarım İşçileri ve İsteğe Bağlı Sigortalı olan anneler yararlanır.

6552 sayılı Kanunun 41 inci maddesi ile Kanun metninde değişiklik yapılmaksızın “malul” ifadesi “ağır engelli” olarak değiştirildiğinden; değerlendirmeye esas sağlık kurulu rapor tarihinden farklı bir tarihe ilişkin (01/10/2008 ile 11/09/2014 tarihleri arası) başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engellilik tespitinin gerekmesi halinde, Kurum sağlık kurullarınca ağır engellilik kriterlerine göre değerlendirme yapılacaktır.

Sağlıklı günler dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazar Yazıları Haberleri