Bir kısmına Yıl Sonu Etkinlikleri yazımızda değinmiştik.

Şimdi yöneticilerimizle ilgili farklı bir konuya değinmek istiyoruz.

Sınavla atama kapsamında yönetici ataması yapılan okullarımızın yöneticilerinin atanması ve yer değiştirme işlemleri konusunda Bakanlığımızın uygulamaları takdire şayan ve yerinde olarak yıllardır devam ediyor.

Her ne kadar Ek-1 ve Ek-2 deki düzenlemelerde ufak tefek aksaklıklar, yöneticilerin iller arası yer değiştirememe sorunu, Özlük haklarıdaki bazı eksiklikler olsa da mevcut yönetmelik çerçevesinde yapılan uygulamalardaki hakkaniyete uygun işlemler nedeniyle genel olarak hak ve adalet üzere uygulandığını görmekteyiz.

Ancak!

Özel Proje ve Program Ugulayan Okullara yönetici atanması konusunda kafamız çok karıştı.

Bu kapsamda;

Yönetmeliğe aykırı olarak bir Sosyal Bilimler Lisesine Rehberlik öğretmeni, bir fen lisesine Tarih öğretmeni, başka bir fen lisesine Din Kültürü öğretmeni ataması yapılmış diye bir söylenti var. Başka söylentiler var mı bilmiyorum!

*mevzuata aykırı olarak,

sosyal Bilimler Lisesi ne müdür olarak atanan

Rehberlik öğretmeni meslektaşımız,

VE

*mevzuata aykırı olarak, fen liselerine müdür olarak atandığını duyduğumuz sevgili Din Kültürü ve Tarih öğretmeni meslektaşlarımız ;

Eğer bunlar doğru ise;

öncelikle meslektaşlarıma sesleniyorum.

Yürürlükte olan bir mevzuata aykırı olarak, mevzuata uygun atanma branşına sahip bir sürü meslektaşınızın bu okullara atanmak için müracaat ettiğini bildiğiniz halde, mevzuata göre hak etmediğiniz bir okula müdür olarak atandığınızda öğrencilerinize hak ve adalet üzerine hareket etmeyi nasıl öğütleyeceksiniz.

Görev yaptığınız kurumdaki öğretmenleriniz mevzuata aykırı hareket ettiklerinde, onları mevzuata uygun hareket etmeleri için nasıl uyaracaksınız.

Ruzi Mahşerde haksızca ağa babalarınız sayesinde gasp ettiğiniz koltuklarla haklarına girdiğiniz yakanıza yapışacak olan meslektaşlarınıza ne diyeceksiniz.

Eğer bu atamalar doğru ise karar alıcılar bu kararları alırken etkili oldukları halde, çevrelerindekilere etkimiz ve yetkimiz yok derken ne kadar SAMİMİLER!

Eğer bu atamalar doğru ise bu yönetmeliği yazan ve yürürlüğe koyan yetkili merciler kendi yürürlüğe koydukları mevzuata aykırı atamayı neden yaparlar.

Daha geçenlerde 76. madde ataması kapsamında iptal edilen ve mağduriyetlere de sebep olan şube müdürleri sorunu gündemde iken bu şekilde Yönetici Atama Yönetmeliğine aykırı olarak yapılmış atamaların yarın mahkemede iptali söz konusu olduğunda bu meslektaşlarımızın da mağduriyeti ortaya çıkmayacak mı?

Ya da bu atamalarda mahkeme tarafından iptal edildiğinde bu işlemlerin amacı ne olmuş olacak.

Eğer doğru ise son günlerdeki bu atamalar da

yetkili merciler haricindeki yereldeki etkili karar alıcılar açısından acaba bir KARNE niteliği taşıyor olmayacak mı?

Tabii bunlar duyumdan ibaret gerçek olup olmadığı konusunda kim olduklarını bilen meslektaşlarımız kendileri veya ilgili ve de yetkili merciler gerekli açıklamayı yapar diye düşünüyoruz.