Muhafazakârlaşmıyoruz, Aksine Sekülerleşiyoruz!

Muhafazakârlaşmıyoruz, Aksine Sekülerleşiyoruz!

Birçok yazımızda ifade ettiğimiz gibi din ve devlet işlerinin ayrılması, devletin din kurallarına dayanmayıp, pozitif hukuka dayanması; devletin ve dinin birbirinden  bağımsızlaşması; devletin din ve inançlar karsısında tarafsız olması; dinsel görüş ve kurumların siyasal otoritenin dayanağı olmaktan çıkarılması, devlet otoritesinin ve siyasal otoritenin meşruluğunun tanrısal değil, dünyevi bir kaynağa yani halka dayanması; bilginin referansının tanrısal olmaktan çıkarılıp, tamamen beşeri-rasyonel bir temele oturtulması anlamına gelen laiklikle; belli bir zaman dilimi içerisinde, modernleşmenin etkisi ile dinin, dinimsi mekanizmaların ve batıl inançların toplumsal düzeydeki prestijlerinin ve topluma etki etme güçlerinin göreceli olarak azalması anlamına gelen sekülerleşmenin karıştırılması sonucu bir kavram kargaşası yaşanıyor ve bunun sonucunda sağlıklı tartışma süreci yürütülemiyor.

Oysa laiklik, üstyapı kurumlarından biridir ve kurumlara, yasalara, devlete, hukukun ve bilginin kaynağına ilişkindir. Toplumsal yaşamla ve toplumsal yaşamın belirlenmesi ve düzenlenmesi ile ilgisi yoktur. Toplumsal alanı ve insanları ilgilendiren kavram ise sekülerleşme veya muhafazakârlaşmadır. Bu iki kavram adeta birbirinin zıddıdır.

MAK Danışmanlık kurumunun, ilkini 03-10 Temmuz 2015, ikincisini de 12-18 Haziran 2017 tarihlerinde yaptığı ‘Toplumun Din Algısı ve Dine Bakışı’ başlıklı iki araştırmanın benzer sorularının karşılaştırılması ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Bu sorular ve verilen cevapları oransal olarak karşılaştırmaya çalıştık, durum şu şekilde;[i]

1-Hangi sıklıkta namaz kılıyorsunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Hiç namaz kılmıyorum.

18

22

Bayramdan bayrama kılıyorum.

15

24

Cuma namazlarını kılıyorum.

31

26

Beş vakit namaz kılıyorum.

24

22

Görüş belirtmek istemiyorum.

12

6

 

2-Ramazan ayında oruç tutuyor musunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Ramazan boyunca oruç tutarım.

52

45

Birkaç gün oruç tutarım.

16

25

Oruç tutmuyorum.

22

20

Görüş belirtmek istemiyorum.

10

10

 

3-Öldükten sonra dirileceğinize(Ahirete) inanıyor musunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Evet, inanıyorum.

81

73

Hayır, inanmıyorum.

4

9

İnanıyorum ama şüphelerin var.

9

9

Görüş belirtmek istemiyorum.

6

8

                       

4-Hangi sıklıkta camiye gidersiniz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Hiç gitmem.

12

30

Her gün giderim.

14

13

Cuma günleri giderim

55

32

Bayramdan bayrama giderim.

15

12

Görüş belirtmek istemiyorum.

4

13

 

5-Orijinal metninden Kur’an’ı okuyabiliyor musunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Hayır, bilmiyorum.

25

54

Evet.

16

32

Küçükken okumuştum.

20

-

Çok iyi değil.

24

-

Görüş yok.

15

14

 

6-Herhangi bir cemaate veya tarikata bağlı bulundunuz mu?/Bulunuyor musunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Evet.

22

15

Hayır.

65

60

Görüş yok.

1,4.

25

 

7-İslam ülkelerinin (Hıristiyan ülkelerin dini lideri papalık gibi) HALİFELİK benzeri bir dini liderliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?

Cevaplar

2015 (%)

2017 (%)

Evet.

23

54

Hayır.

42

40

Görüş yok.

35

6

 

Sorulara her iki dönemde verilen cevapları değerlendirecek olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkar;

Hangi sıklıkta namaz kılıyorsunuz, sorusuna verilen cevaplara bakıldığında, düzenli namaz kılanların sayısının azalmasına karşın, namaz kılmayanların sayısında artma olmuş;

Ramazan ayında oruç tutuyor musunuz, sorusuna verilen cevaplarda, düzenli oruç tutanların oranı azalmasına karşın, oruç tutmayanlarda fazla bir değişme olmazken, ara sıra tutanlarda artış olmuş;

Ahirete inananlarda azalma olurken, inanmayanlarda artış olmuş;

Camiye gidenlerde azalma olurken, gitmeyenlerde artış olmuş;

Kur’an okuyanlarda cevap şıklarının değişmesinden kaynaklı farklılıklar olmuş ancak okumayanlarda çok yüksek bir artış tespit edilmiş;

Cemaat ve tarikatlara mensubiyet konusunda önemli bir azalma olmuştur.

Yalnızca İslam ülkelerinin (Hıristiyan ülkelerin dini lideri papalık gibi) HALİFELİK benzeri bir dini liderliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz, sorusuna verilen cevaplarda ‘Evet’ oranının yükseldiğini ve kararsızların ‘Evet’ lehine görüş değiştirdiği görülmüştür. Bu durumun, Ortadoğu’da ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşanan din soslu savaşların etkisiyle olduğu düşünülebilir.

Bu sonuçlar; kapitalistleşme, bilimsel ilerlemeler ve kentleşmenin etkili olduğu Türkiye’de iktidarda AKP gibi bir parti olmasına rağmen, sekülerleşmenin hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Abdullah DAMAR Arşivi