Şef Kadrosunun İflası ve İflahı

Şef Kadrosunun İflası ve İflahı
Öncelikle, Şefler kimdir ve mevzuattaki yeri neresidir? buna bir açıklama getirelim. Şefler, kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfı hariç diğer sınıflarda görev yapan en az yükseköğretim mezunu olan personel arasından mevzuatta belirtilen şartları yerine getirmek kaydıyla görevde yükselme sınavına katılmış, sonucunda başarı gösterip üst kadroya geçiş yapan kamu görevlileridirler.

Mevzuattaki yeri: Şeflik, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 509. maddesinde hiyerarşik sistem içerisinde şube müdürlüğünün altında gösterilmiştir. Keza, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede şefler; Amir ve yardımcıları, Zabıta Baş komiseri gibi yönetici kadro içinde belirlenmiştir. Yine şeflik kadrosu her kurumun Görevde Yükselme Yönetmeliklerinde şube müdürü ile birlikte “Yönetim Hizmetleri Grubu” içinde belirlenmiştir.

MEB İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliği değişmeden önceki halinde; “Şube müdürlüklerine ait birimlerin başında bulunan şefler, büroya ait işlerin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesini, yazışmaların zamanında yapılmasını, dosyalanmasını, demirbaş eşyanın korunmasını sağlamak, dairenin çalışma düzeni hakkında alınan kararların büro içinde uygulanmasını sağlamak, maiyetindeki memurlar arasında ahenkli bir çalışma düzeni kurmak, büro personelini izlemek ve değerlendirmekle yükümlüdür.” tanımı bulunmaktaydı.

Tanım ve mevzuattaki yeri bizlere gösteriyor ki şeflerin görev ve yetkileri kurumdan kuruma farklılık gösterse de genel olarak işyerinde koordinasyonu sağlamakla görevli kadrolar olarak karşımıza çıkmaktalar. Nasıl ki mutfaktaki şef yapılan yemekten ve yemeğin lezzetinde sorumlu ise kamuda görevli şefler de bir şekilde yazışmaların temelini oluşturarak bir anlam katarak alttan üste doğru yürüyen sistemin deyim yerindeyse bir binanın kolon görevini üstlenmiş kadrolarıdırlar. Sayı olarak, bugün tüm kamu kurum ve kuruluşlarında tahmini olarak 35 bin civarında bir mevcuda sahipler.

Gelinen çağda, kurumların kalite ve vatandaş odaklı hizmet anlayışını sürdürülebilir kılmanın, verimlilik ve çalışan­-vatandaş memnuniyetinin azami seviyeye yükseltilmesine bağlı olduğu da şüphesizdir. Kamu kurum ve kuruluşlarında şef kadrosunda görev yapan personel kurumların yeniden yapılanma sürecinde aldıkları aktif görevi devam ettirmektedir. Şefler, ilk müracaat makamı olarak sorunlara mevzuat çerçevesinde çözüm bulmaya çalışmakta, iş riski, iş yoğunluğu ve sorumluluklarına rağmen ülkemize hizmet etmekten onur duymaktadırlar.

Birçok kez zaman ve mesai mefhumunu bilmeyen bu fedakar kadrolar ne yazık ki alınan sorumluluk karşında ne eşit düzeyde mali haklara sahipler ne de aynı düzeyde sosyal haklara..

Bu kadrolar geçmiş yıllarda kariyer planlaması içinde hayal edilen kadrolar iken artık hayal edilmeyi bir kenara bırakın şeflik kadrosunda olanlar bile aldıkları kadrodan dolayı pişman olmuş durumdalar.

Şefliğin kadro olarak hem itibarı hem de ağırlığı artık sistem içinde ne yazık ki kaybolmuş durumda. İtibar suikastına uğrayan şeflik kadrosu önce 666 sayılı KHK ile getirilmek istenen Eşit İşe Eşit Ücret ilkesi safsatasına kurban edildi sonrasında da bu kadronun görev tanımları tahribata uğratıldı. En sonunda da yönetim grubu içinde bulunan bu kadroyu 3600 ek göstergenin dışında tutmaları kadronun iflasını getirmiş bulunmaktadır.

Böylece, hem bu kadroda olanlara hem de kariyer basamağı olarak arzu edilen bu kadroya çıkmak isteyenlere yazık edilmiş olacak.

Orta düzey yönetici olarak bilinen şef kadrosu cazibesini tamamen bitirmemek için hak ettiği değeri görmelidir. Haliyle, hiyerarşik düzende işlerin sağlıklı yürümesi için yöneten-yönetilen arasında köprü görevi gören şeflik kadrosunun mutlaka iyi bir yere konumlandırılmasına mali ve sosyal haklarının daha fazla iyileştirilmesine mutlak ihtiyaç vardır.

-Bugün çalışma barışı tamamen zedelenen bu kadrolar aldıkları risk ve sorumluluğa eş değer ücret talep ediyorlar. Çünkü ancak görevde yükselmeyle gelinen bu kadroda görev yapan şefler alt kadroda görev yapan personelden daha düşük ücret alır duruma geldiler.

-Bu kadroların çalışma barışının sağlanabilmesi için alt kadrolara bile verilen 3600 ek göstergenin şef kadrolarına da verilmesi gerekiyor.

-Bakanlıklar arası ve kurumlar arası ücret dengesizliği bitirilerek özel hizmet tazminatı farklılığının bitirilmesi gerekiyor (Örnek olarak, tüm şeflerin özel hizmet tazminatları Adalet Bakanlığında görevli şeflerin aldıkları tazminatla eşitlenmelidir).

Tüm bu düzenlemeler yapıldığı taktirde bu kadronun iflahı olur, aksi halde iflası devam edecek ve yakın gelecekte bakanlık ve kurumlarda şef kadrosu diye bir kadro kalmamış olacak.

Ahmet YILDIZ-Eşit Haklar Sendikası Genel Başkanı

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
7 Yorum